Sertleşme Sorunu ve Tedavisi

Serleşme sorunu,  en az 6 ay süre ile cinsel ilişki için gerekli olan penisin sertleşmeye ulaşmasında ve sürdürülmesinde yetersizlik olarak tanımlanır. Penisin sertleşmesi,  sinirsel aksın uyarımı  ile damarsal  fonksiyonların, birlikte hareket etmesi ile gerçekleşir. Sertleşme ya da başka bir ifadeyle ereksiyon karmaşık bir mekanizmanın sonucu gerçekleşir. Sertleşmenin meydana gelmesinde, beyin, omurilik, sinirler, kan damarları, penisin düz kası ve hormonlar rol oynamaktadır. Sertleşme için seksüel görüntü, düşünme, dokunma, koku, ses veya bunların birleşimi sonucu seksüel uyarılma gerekmektedir.  Bu uyarı sonucu beyin penisin sinirlerine aktive edici sinyaller yollar. Beyinden gönderilen sinyaller penisin sertleşme bölgelerine ulaşır. Sinyallerin etkisiyle penis dokusu gevşer ve atardamarlar genişler. Penis dokusu gevşedikten sonra atardamardan kan akımı artıp, penisin sertleşme dokularına kan dolar. Sonuç itibariyle penis hem genişler hem de boyu uzar. Aynı zamanda kanın penisten uzaklaşmasını sağlayan toplardamarlar kapanıp, penis içerisinde kan hapsolur. Cinsel uyarının devam etmesi, sürecin ve sonuç olarak sertliğin devam etmesini sağlar. Sertleşme, boşalmaya veya ilişkinin sonlandırılmasına kadar devam eder.

Özellikle 40 yaş ve üzerinde görülen ve yaş ile birlikte artış gösteren sertleşme sorunu yine bu yaşlarda görülen birçok hastalığa eşlik etmektedir. Kalp-damar hastalıkları,  yüksek kolesterol ve kan yağı (dislipidemi), şeker hastalığı,   hipertansiyon gibi kronik hastalıklar ED için önemli bir risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Bu hastalıklara ek olarak düşük fiziksel aktivite, sigara, alkol, obezite gibi faktörler de sertleşme sorununa neden olabilir.

Yaşlanma ile birlikte erkek hastalarda  prostat rahatsızlıkları ile birlikte serleşme sorunu çok sıktır. İleri yaştaki hastalarda şeker hastalığı, hipertansiyon ve metabolik sendrom gibi ilave durumlar neticesinde gelişen kronik inflamasyon ve steroid hormon dengesizliği tabloyu daha da kötüleştirmektedir. Sadece mevcut hastalıkların, tedavisinin yeterli olmayacağı, bazı yaşam tarzı değişikliklerinin ve önerilerin sertleşme fonksiyonları korumada veya yeniden kazanılmasındaki önemi açıktır.

Fiziksel aktivitenin erektil fonksiyonlar üzerine etkisi

Fiziksel aktivitenin, penis sertleşme fonksiyonları iyileştirdiği ve sertleşme sorunundan korunmada önemli olduğu çok çeşitli çalışmalarda net bir biçimde ortaya konmuştur. Bilimsel araştırmalarda, bir hafta içerisinde yapılan egzersiz miktarının yüksek olduğu fiziksel olarak aktif erkeklerde, hiç spor yapmayarak, yaşayan erkeklere göre sertleşme sorununun %30 oranında daha düşük olduğu rapor edilmiştir.  hipertansif hastanın değerlendirildiği benzer bir çalışmada, 8 hafta boyunca günde 45-60 dakika egzersiz programına alınan hastalarda penisin ereksiyon fonksiyonun, egzersiz programına alınmayan aynı yaş grubundaki hipertansif hastalara göre belirgin derecede düzelme gösterdiği saptanmıştır.

Obezite

Obezite, erkeklerde sertleşme sorununa neden olan, çağımızın önemli bir problemidir.  Yapılan çalışmalarda, obezite ile sertleşme sorunuyla ciddi bir bağlantı olduğu bildirilmiştir. VKİ (vücut kitle indeksi ) değerleri 25 kg/m2’nin altındaki hastalara göre 25–30 ve 30 kg/ m2’nin üzerindeki hastalarda sertleşme sorunu, riskinin 1.5 ile 3 kat daha yüksek olduğu saptanmıştır. Yine araştırmalarda,  iki yıl süre ile hayat tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz ve kilo verme sonrasında obez hastaların %33’ünün normal cinsel aktivitelerini yeniden kazandıkları bildirilmiştir. Yukarıda bulgular ışığında, fazla kiloların verilmesi ile penisin ereksiyon fonksiyonlarında düzelme sağlanabildiğinin gösterilmesi, fiziksel aktivitenin ve diyetin önemini daha da ön plana çıkarmaktadır.

Diyet

Diyetin penisin ereksiyon fonksiyonları düzeltebileceğine dair kısıtlı veriler olsa da sertleşme sorunu oluşmasında olumsuz  hayat tarzlarını da sayabiliriz. Akdeniz tipi beslenme (meyve, sebze, tahıl ve zeytin yağı) nin ereksiyon fonksiyonlarını korumada çok önemli olduğu bilinmektedir.  Bunun yanında hayvansal gıdanın fazla kullanıldığı, düzensiz beslenme alışkanlığında sertleşme sorunu daha fazla görülmektedir.  Akdeniz diyetinin metabolik sendromlu ve obez hastalarda sertleşme sorunu, gelişim riskini azalttığı ve penisin ereksiyon fonksiyonların yeniden kazanılmasında etkili olduğunu rapor etmiştir.

Sigara kullanımı

Sigara içiminin  penis kan akımını azatlığı ve aynı zamanda penis toplardamar  yapısını bozarak, venöz kaçağı arttırarak sertleşme sorununa yol açmaktadır.  Sigaranın penisin ereksiyon fonksiyonları üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, sigara içmeyenlere göre sigara içen erkeklerde penisin  ereksiyon fonksiyonların daha kötü olduğu ve sertleşme sorununu  1.5 kat daha fazla saptandığı bildirilmiştir. En son yapılan bir çalışmada, yılda 10 paket ve altı, 10-19 paket arası ve 20 paket ve üzeri sigara içimi göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmalar sonucunda en yüksek riskin 20 paket ve üzeri sigara içen grupta olduğu saptanmıştır. Çalışma sonucunda sertleşme sorunu gelişme riskinin yıllık içilen paket miktarı ile kümülatif olarak arttığını bildirmiştir.

Şeker Hastalığı ve kontrolü

Şeker hastalığı, sertleşme sorununa neden olan önemli bir rahatsızlıktır. Şeker hastalığı, DM kompleks bir mekanizma ile  sertleşme sorununa yol açmaktadır. Çoğu hastada penisin  ereksiyon  fonksiyonların bozulmasına neden olan en önemli faktör  sinir hasarıdır.  Kan şekeri düzeyi ne kadar yüksek ve  HA1c düzeyinin, yüksek seyretmesi  sertleşme sorununu ağırlaştırmaktadır.  Sonuç olarak kan şekeri, kontrolün kötü olduğu hastalarda sertleşme sorunu,  görülme sıklığı daha yüksektir.

Depresyon ve Antidepresan ilaç tedavisi

Genel toplumda yaşam boyu ağır depresyon görülme oranı, %4.8-17.1 olarak bildirilmiştir. ED ile depresyon arasındaki ilişkiyi tanımlamak ve ayırt etmek zordur.  Depresyonun mu sertleşme sorununa yol açtığı yoksa sertleşme sorunumu depresyona yol açtığı net olarak açıklanamamıştır. Antidepresan ilaç tedavileri sadece sertleşme sorununa değil, boşalma sorununa ve cinsel isteksizliği de neden olmaktadır.  Buna karşın sertleşme sorunun varlığı da hastanın duygu durumunu ve özgüvenini de etkileyerek depresyonun şiddetini arttırabilmektedir. Çalışmalarda depresyon ile sertleşme sorunu arasında güçlü bir ilişki saptanmıştır. Depresyonlu hastalarda sertleşme sorunu görülme sıklığının, yüksek olduğu bildirilirken aynı zamanda sertleşme sorunu varlığından depresif duygu durumun daha belirgin hale geldiği rapor edilmiştir.  Günümüzde kullanılan çoğu antidepresan ilaçların cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açtığı bilinmektedir. Selektif serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI) yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçlardandır.  SSRI tedavisi uygulanan depresyon hastalarının %30 ile %60’ında ED saptandığı bildirilmektedir.  ED’un en az rastlandığı antidepresan ilaçların Bupropion, nefazodon ve mirtazapin olduğu bilinmektedir.  Bu bulgulara göre, birbiri ile yakın ilişkili olduğu bilinen bu iki hastalığın tanı ve takibinde hasta uyumu ve uygun ilaç tercihinin oldukça önemli olduğu görülmektedir.

Hipertansiyon ve Antihipertansif tedavi

Hipertansiyon, sertleşme sorununa neden olan önemli sorunlardan bir tanesidir. Hipertansif hastaların yaklaşık olarak %30’unda sertleşme sorunu mevcuttur. Hipertansiyon ve sertleşme sorunu arasındaki ilişkiden sorumlu ortak mekanizma damar iç çeperinin bozulmasıdır. Sertleşme sorunu, yüksek kan basıncına bağlı hemodinamik değişiklikler ve artmış ateroskleroza bağlı gelişebileceği gibi antihipertansif tedavinin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Hipertansiyonlu hastalarda sertleşme sorunu görülme sıklığı %41.2 iken olmayan grupta %19.2 olarak saptanmıştır.   Antihipertansif tedavilerin penisin ereksiyon fonksiyonu üzerine olumsuz etkileri olabileceği bilinmektedir. Diüretik, beta blokör ve santral etkili antihipertansifler gibi eski jenerasyon ilaçların yaygın olarak  sertleşme sorununa  neden olduğuna; kalsiyum kanal blokörleri, anjiyotensin-converting enzim inhibitörü gibi yeni jenerasyon antihipertansiflerin ise penisin  ereksiyon fonksiyonları üzerinde olumlu etki gösterdiğine dair çalışmalar mevcuttur . Mevcut bulgulara göre hipertansiyonun kontrolü, damarsal fonksiyonların sağlıklı çalışabilmesi ve dolayısı ile penisin sertleşme fonksiyonların korunmasında önemli bir faktördür.

Diğer faktörler

Bir dizi hayat tarzı değişikliklerinin sertleşme sorunundan koruyucu ve penisin ereksiyon fonksiyonları düzeltici etkileri olduğu bilinmektedir. Bilimsel araştırmalar neticesinde , 55-75 yaş arasındaki erkeklerde haftalık cinsel ilişki sayısının sertleşme sorunu üzerine etkisi araştırılmıştır. 55-75 yaş arasındaki erkeklerde düzenli ve sık cinsel ilişkinin sertleşme sorununda koruyucu bir faktör olabileceğini bildirmişlerdir. Ancak bu bulgular farklı da yorumlanabilir. Bisiklete binmenin sertleşme sorunu için risk oluşturabileceğini bildiren çalışmalar mevcuttur. Buna neden olabilecek mekanizma olarak oluşan bisiklet selesinin oluşturduğu perineal baskının cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açabileceği öne sürülmektedir. Yapılan çalışmalarda, bisiklet kullanmanın sertleşme sorununa  yol açma mekanizmasının temelde perineal baskının vasküler, endoteliyal ve nörojenik disfonksiyona neden olması olarak bildirmiştir.

SERTLEŞME SORUNUNDA ŞOK TEDAVİSİ (Detaylı Bilgi İçin Tıklayın)