Kadında Orgazm Bozukluğu

Kadında orgazm bozukluğu, normal bir tahrik olma fazını takiben orgazmda gecikme veya orgazm yokluğu olarak olarak tanımlanır. yaklaşık %30-40 arasındaki kadınlar, eşlik eden klitoral uyarma olmadan sadece cinsel ilişki (koitus) haliyle orgazma ulaşamazlar. bununla beraber %5-8 arasındaki kadınlar ise herhangi bir uyarılma ve ilişki esnasında orgazm yaşayamamaktadırlar. Orgazm bozukluğu, kadınlarda en sık bildirilen ikinci cinsel problemdir. Ancak bu veriler yurtdışı kaynaklı olduğu için ülkemizdeki durum net bilinmemektedir.

    Kadınlarda orgazmı tetikleyen  birçok  duysal noktalar vardır. Bu noktalar;  klitorisde, vajinada,  rahim ağzında,  rahimde , periüretral ve klitoral  salgı bezinde ve anal mukozada bulunmaktadır. Genital bölgede olmayan tetik noktaları ise göğüsler ve meme başlarıdır.  Klitoral uyarı, orgazmın gelişmesinde ve daha yoğun yaşanmasına önemli bir katkı sağlamaktadır. Peki orgazm da vücutda ne gibi fizyolojik değişiklikler yaşanır;  vajina, rahim ve anal sfinkterin ritmik kasılmaları olur, klitoris ve vajenin kan akımını artar,  solunum sayısı ve kan basıncı yükselir, prolaktin, vazopressin, oksitosin, adrenalin gibi hormon seviyeleri artar, bazı kadınlarda orgazm esnasında  tıpkı erkek de  olduğu gibi ejekülasyona benzer periüretral bezden salgı gelebilir.

   Kadınlarda istek, uyarılma ve orgazm güçlüklerinin üst üste binmesi, ayrıntı tanıları daha karmaşık hale getirmektedir. Sonuçta kadınlarda cinsel işlev bozukluğu ve orgazm sorunu birçok faktörlerle ilişkili olabilmektedir. Genelde, orgazm güçlüğü yaşayan kadınlar seks konusunda, suçluluk yaşamaya eğilimli olup, cinsel olarak daha az güvenli ve cinsel aktivite ve mastürbasyona karşı daha olumsuz tavır sergilerler. Aynı zamanda orgazm sorunu olan kadınların sıklıkla orgazm sırasında kontrollerini kaybetmekten korktuklarını ifade etmişlerdir.

  Diğer cinsel işlev bozukluklarında olduğu gibi orgazm sorunu da , yaşam boyu ve sonradan gelişen diye alt tiplere ayrılmıştır. İki tip içinde farklı tedavi yaklaşımları söz konusudur. Yaşam boyu (primer) orgazm problemlerinde yönlendirilmiş mastürbasyon eğitimi en etkin yöntem olarak kabul edilmektedir. Bu tedavide, kadının uyarılma ve zevk almasını arttırmak için gerekli stimülasyonları, kendi kendini cinsel olarak uyarmayı ve sonrada bunu partneri ile cinsel ilişkilerine uygulamayı öğrenmesidir. Sonradan gelişmiş ( sekonder) orgazm problemi yaşayan kadınlar ilişkileriyle ilgili daha stresli ve tatminsiz olma eğilimindedir. Daha önce geçirilmiş pelvik cerrahi operasyonlar, radyoterapi, idrar kaçırma durumları ve özellikle antidepresan kullanımı sonrasında ilacın yan etkileri de kadınlarda orgazm sorunu yaşatabilir. Sekonder orgazm sorununda tedavide temel amaç; olumsuz cinsel tutumları ortadan kaldırmak, varsa vücut yapısıyla olan kaygılarını azaltması, kendiyle barışık birey olması, seks eğitimi, cinsel beceri eğitimi, çiftlerin terapisi, mastürbasyon, kegel ve dokunma egzersizlerini içermektedir. Bazı klinisyenler orgazm sorununda etkinliği bilimsel olarak tam olarak ispat edilmese de ilaç tedavisine de başvurmaktadır. Sildenafil, testosteron , 150 mg veya 300mg bupropion tedavide kullanılmaktadır.

Op. Dr. Taner Çavumirza